Geleceği İnşa Edecek Zihinler
Dilimizin kadim yanından gelen çok güzel ifadeler var. Bunlardan bir tanesi de “inşa” dır. Sözlük anlamında bir şeyin baştan yapılması, kurulması anlamına gelen bu kelimeyi kullanmayı ne hikmetse, inşaat dışında, giderek terk ediyoruz. Halbuki dil felsefesinde bilinen bir gerçeklik var ki; o da bilinen kelime sayısınca düşünce ufkunun da geniş olmasıdır. Bu yüzdendir ki ister eski, ister yeni, ister ise de başka dillerden dilimize gelmiş, kullanılmış, kabul görmüş her kelimeyi alıp kullanmayı bir zenginlik olarak görmekteyiz. İnşa kelimesinin yanında ayrı zamanlarda ele alacağımız başka güzel kelimelerimiz de var elbet; ihya, ıslah, imar gibi. Her biri ayrı derinlikte ayrı güzelliktedir.
Stratejik yönetim yaklaşımı içerisinde zihnin ne kadar önemli olduğunu işin uzmanları çok iyi bilir. Değişimin zihinde başladığı, kalp ile renklendiği ve tekrar zihin ile alınan kararlar çerçevesinde şekillendiği de, uygulamayı bilen herkesin deneyerek gördüğü bir gerçekliktir. İster yeni bir konu olsun, ister ise mevcutta yaşanan bir problemin çözümü olsun ilk sorulan soru “bu ne?” olacaktır. Ne sorusunun cevabını da verecek olan da, o soruyu cevaplamak için gerekli verileri toplayacak ve analiz edecek olan da zihnimizdir.
Stratejik yönetim danışmanlığı yaptığımız kurumlarda zihin konusunu uzun uzadıya irdeliyor, gereken farkındalığın oluşmasını çok önemsiyoruz. Aksi bir durum çalışma ne kadar iyi ve verimli olur ise olsun, zihnin önemi hakkında gerekli kıvamı yakalamadığımızda bir yönüyle eksik kalıyor. Kültürün de bir zihin yapılanması olduğunu düşündüğümüzde ünlü yönetim danışmanı Peter F. Drucker’in “kültür stratejiyi kahvaltıda çıtır çıtır yer” sözü de bu anlamda bize yaklaşımımızın doğruluğunu teyit ediyor. Önce zihin diyoruz.
Değişim ve gelişim geleceği çağrıştıran ve geleceğe referans veren kelimelerdir. Bu yüzden değişimden, gelişimden bahsederken dikkat çektiğimiz zihnin de gelecek ile alakalı olması gerekir. Bu yüzden sorulacak soru; “geleceği hangi zihin ile değiştireceğiz, geliştireceğiz?” olacaktır.
Gök kubbe altında daha önceden söylenmemiş söz yoktur derler. Bu sözü doğrularcasına yukarıda belirttiğimiz soruyu binlerce insan sormuş, kendince cevaplarını vermiştir. Bu soruya cevap arayan kişilerden biri de; Çoklu Zeka Kuramı’nın geliştiricisi Amerikalı psikolog HowardGardner’dır.
Howard Gardner yazmış olduğu “Five Minds of the Future” adlı kitabında gelecek için gerekli zihin yapısını ele almış ve beş başlıkta toplamıştır. Türkçe’ye “Geleceği İnşa Edecek Beş Zihin” diye çevrilen kitap, ister bireysel gelişim, ister ise kurumsal değişim çalışalım, bizlere çok önemli fikirler vermektedir. Özellikle son zamanlarda stratejik yönetim ve danışmanlıkta kurumsal değişimin ve o kurum içerisinde yer alan veya alacak olan kişilerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği yönündeki genel kabul de bizi buraya getirmektedir.
Her birimizin işimizi yaparken geliştirdiği farklı tarzlar, farklı bakış açılarının olması son derece normaldir. Bu bakış açılarının oluşmasında bizden önce benzeri konulara kafa yormuş insanların düşündükleri, ürettikleri ve yaptıkları da bize yol açmakta, kendi yolumuzu inşa da birer yapı taşı görevi üstlenmektedir. Bu noktadan hareketle bireysel ve kurumsal değişimimiz ve gelişimimizde çok önemli bakış açısı sağlayacak ve kendi yolumuzu inşa etmede zihni yapılanmamıza katkı sağlayacak bu beş zihni önemsiyor ve sizler ile paylaşmak istiyorum.
1- Disiplinli Zihin: Bir veya birkaç disipline özgü düşünme biçimlerinde ustadır. Bu zihindeki insanlar, bilgi ve becerilerini geliştirmek için sürekli çalışmak zorunda olduklarını bilirler ve son derece disiplinli hareket ederler. Kavramsallaştırma, dört bir yandan bakabilme, yeterince zaman ayırma ve uygulama bu zihnin bileşenleridir.
2- Sentezci Zihin: Farklı kaynaklardan bilgilenmeyi, bu bilgileri anlamlandırıp nesnel ölçüler ile değerlendirerek kendisinin ve başkalarının faydasına sunmayı temel kabul eden zihin yapısıdır. Her an bilginin katlandığı günümüzde bu zihnin önemi giderek artmakta, işlenmeyen bilginin yükten başka bir şey olmadığı da bu zihnin bize öğrettiği yöndür. Büyük Ver (Big Data) buzihnin ürünüdür.
3- Yaratıcı Zihin: Disiplin ve sentez ile elde edilen zihnin üzerinde yükselen zihindir. Sorulmamış sorular, yeni bakış açıları, sıra dışı sonuçlar elde etmek ve üretmek bu zihin ile olur. Son derece gelişmiş teknoloji ve uygulamaları ötelere taşıyacak olan da budur.
4- Saygılı Zihin: Bireyler ve gruplar arasındaki farklılıkları görüp, hoş görü ile yaklaşarak ötekilerini anlamaya çalışan ve iş birliği içinde geleceği oluşturacak zihin budur. Belki kutuplaşmaların getireceği insanlık felaketlerini de önleyecek zihin saygılı zihindir.
5- Etik Zihin: Dilimizde “yiğidi öldür hakkını teslim et sözünün” tam karşılığıdır bu zihin. Ortaya “iyi iş” çıkmış ise bunun kimden çıktığına bakmaksızın yanında, arkasında durarak insanlığın hizmetine sunabilmeyi sağlayan analizler ve çıkarımların kaynağı olan zihindir.
Hali hazırda iş adamı, yönetici, danışman, koç, mentor veya adı her ne olan iş ile uğraşıyor isek; kendimizi, içinde bulunduğumuz topluluğu veya kurumları geleceğe taşımak, geleceğin sağlıklı bir şekilde inşasını istiyorsak bir de buradan bakalım. İçinde bulunduğumuz zihin ne kadar disiplinli, ne kadar sentezci, ne kadar yaratıcı, ne kadar saygılı ve ne kadar etik?
Geleceği inşa edecek ilk yer zihnimizdir. Zihnimize hak ettiği ilgi, özen ve anlayışı gösterelim.
Ünsal Sözbir
[1] Howard Gardner – Five Minds fort he Future -2007 Harvard University Pres
[2] Howard Garner – Geleceği İnşa Edecek Beş Zihin – 2007 – Optimist Yayınları